Camlı kapıdan geçip içeri doğru adımlarken, büyük organizasyonların ya da kuruluşların,5 yıldızlı otellerin görünümünü andıran, danışma ve girişiyle, daha ilk anda muhteşemmiş diyebilmem için çevrede ne kadar argüman varsa diziliyor önüme…
Bakınıyorum şaşkın şaşkın etrafıma…
Sonra toparlanıyorum.
Gülen yüzü ve tüm sempatikliğiyle, ben sormadan gözlerime yardıma hazır vaziyette tezahhür ediyor gibi çalışanlar…
Ben de gülümsüyorum bu arada .
Görüşmek istediğim kişiyi soruyorum. Yer, yol tarifi yapıyorlar.Göstererek bana.
İlerlemeden dev yürüyen merdivenlerden yukarı gözüm sağa ilişiyor birden.
Bir kocaman Cafe-restourant, pastane tarzı içi son derece güzel eşyalarla donanmış,yep yeni bir modern konsept.Bir tarafının bahçeye açıldığını gördüğüm bir yer.
İtalyanca PATTİSERRİA derlerdi buna.
Büyülendim.Bu hastanedir demeye bin şahit isterdi…
Hemen işimi görüp ,kendimi bu pastaneye atasım geldi. Zira öğlende yaklaşıyordu. Neden olmasın dedim…
Aklıma deli ama muhteşem fikirler geliyordu o anda.
Hatta belki de arkadaşlarla burada da buluşup, oturup bişeyler yiyebilirdik ilerleyen zamanlarda diye düşündüm.
Hâlâ Hastane ile ilgili bir emareye rastlamadım daha.
Soluma baktığımda son derece modern sofa (kanapenin evrimleşmesi sonucu aldığı isim) koltuklar modern tarzda. Renk bu sefer artıyor.
Birçok özel hastaneye gittim İstanbul’da. İnanın ki abartmıyorum. Böylesini hiç görmedim.
İsim verip başım belaya girsin istemem. Ama bunun ismini rahatlıkla verebiliim.
”Bahat Clinic” ilk adı,devamı da var İstanbul Tema Hastanesi.
Merdivenlerden çıkınca bilgilendiğim ve ilgilendiğim bölüme geldim.
İki tatlı,sempatik ve güler yüzlü sekreteri selamladıktan sonra,içeri heyecanla girdim.
Şaşkınlığım hâlâ devam ediyordu…
Hiç durur muyum?Otururken bir sürü bilgi edindim.Sizleri fazla sıkmadan anlatayım. Bakalım ne diyeceksiniz?
55 bin metrekarelik kapalı bir alana sahip olan hastane, 19 katlıydı.450 yatak kapasitesi olup, toplamda da tam donanımlı 16 ameliyathanesi olduğunu okudum. Önümdeki broşürler ayrıntılı ve öz biçimde bilgileri bize aktarıyordu.
Sonra daha da dikkatimi çeken önemli bilgilerden biriside uzmanlık alanları idi.Hangi branşları vardı? Hemen o bölümü bir nefeste okudum ve hayretler içinde kaldım.
13 tane (yazı ile tam onüç) “Cerrahi Branşları” olduğunu,akabinde bütün bölümler ve polikliniklerin yanı sıra, her hastanede olmayan bölüm ve birimler gözüme çarptı. Bunlar nelerdi?
-Medikal Onkoloji
-Medikal Estetik
-Nükleer Tıp
Girişimsel Radyoloji
-Romatoloji
-Tüp bebek merkezi
-El Cerrahi
-Nefroloji
ve Diğer bölümün yanı sıra özel Çocuk bölüm ve polıklinikleri dikkatimi çekti.Biliyorum ki bu birimler birçok tıp fakültesinde bulun muyor. Neler mi?
Çocuk Endokrinolojisi,
Çocuk Gastroenterolojisi,
Çocuk Kardiyolojisi,
Çocuk Nefrolojisi,
Çocuk Romatolojisi,
Çocuk Psikolojisi,
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi.
Diğer tüm Poliklinikler ile Erişkin Yoğun bakım Üniteleri,
Yeni Doğan ve Koroner yoğun bakım Üniteleri…
Onkoloji Cerrahisinde ve tedavisinde BAHAT CLİNİC Dünya standartlarındaydı,Gururlandım bir kez daha. Eskiler “Marifet iltifata tabidir” derler.
Kısacası burası ” SAĞLIĞIN TEKNOLOJİ ÜSSÜ”’ idi desek yalan olmaz.
Hasta odaları ise farklı ihtiyaçlara göre hazırlanmıştı.Normal, Suit oda ya da King Suit oda şeklindeydi . Yazımın başında da söylediğim gibi, 5 yıldızlı bir otel ötesiydi desem abartmış olmam…Birden bir ironi geldi aklıma :)
Hani amansız, çaresiz hasta ve hastalıklar var ya tabiri caizse burada ölüm ya yok, ya da çok zordu…Her şey hastanın motivasyonunu daha da yükseltmek tedavisindeki başarıyı artırmakla özdeşleşmişti.
Doktorların Muayene odalarının kapılarının üstünde ise doktorların fotoğrafları,adları, ilgi alanları ve diğer tanımlayıcı bilgiler mevcuttu…
Her şey çok çok güzel,kolayca anlaşılabilir, tanımlanabilir hatırlanabilir ve bağımlılık yapabilirdi.
Bu Pandemi günlerin de Ultra Hijyenin varlığı hastanenin yeniliğinden kaynaklanmıyordu tek.
Belki de nedeni
İtina,özen ,dikkat ve uyum hepsi…
Bir yandan çayımı yudumlarken , bir yandan broşürlere göz gezdiriyor, bir yandan da bir arkadaşımın işi için görüşeceğim
yetkiliyi bekliyordum.
Ansızın aklıma bir doktor hocam geldi.Burada çalıştığını öğrendim.. Hemen onun ziyaretine gittim…Çok mutlu oldu tabii ben de…Mücahit hocamı iyi tanırım…
Yemekhane de önümden kalorili besinler varsa mesela tatlı usulca gelir, hemen alır geri götürürdü yerine…
Kısacası hastane pek heybetliydi. Hâlâ zihnimin patikalarında otel mi yoksa hastane mi? imajı çarpışıyorlardı birbirleriyle…
Görmediğim; hayretler içinde kalacağım birçok bölüm, klinik, dinlenme v.s olduğunu hissediyordum…
Sonra değer verdiğim, saydığım arkadaşımın Cv’sini getirdiğim biliniyordu , yetkilinin işi hafifleyince, beni içeri alıp görüştük.
İlgileneceğini söyledi Atatürk Gözlü yetkili…
Gurur duydum ayni derenin suyunu içtik çünkü.
HAYIRLI OLSUN dileklerimi ileterek, başarılar, kolaylıklar dileyip, sevgilerimi ileterek dışarı çıktım…
Ve kanımca ”SAĞLIK iÇİN GÜVENLE …”cümlesi BHT Cliniğin bir logosu olmaya hak kazanmıştı bile..
Teşekkürler BAHAT CLİNİC İSTANBUL TEMA HASTANESİ AİLESİ…
Teşekkürler ,REŞAT BAHAT Gurur duyuyorum yaptıklarınızla, yapacaklarınızla daima yöremin insanı olmakla..
Not: Bu yazı yazılırken kimseler haberdar edilmeden , duyumsamayla provake edilen bir hissiyat çıkarmasıyla gördüklerimden gurur, sevinç duyularak ve sevgiyi ifade etmek için yazılmıştır..
Yorumlar kapalı.