Getting your Trinity Audio player ready... |
Yeni Akit’in dünkü haberinde ise “Günümüzde her birlikte mutlaka bir din adamı sınıfı olmalı” ifadeleri kullanıldı.
Din işleri subaylığı, FETÖ’den kapatılan Zaman gazetesinden Yeni Şafak’a, Diyanet-Sen’den AKP’ye yakınlığı ile bilinen ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’ne kadar farklı gazete ve kurumlar tarafından dönem dönem gündeme getirildi.
‘SEFER İÇİN DÜZENLENDİ’
Emekli Albay Alican Türk, Yeni Akit’in haberinde yer alan “din subaylığının 27 Mayıs döneminde kaldırıldığı, 28 Şubat zamanında bitirildiği” iddialarına tepki gösterdi. İddiaların yalan olduğunu söyleyen Türk, “belli çevrelerin 27 Mayıs ve 28 Şubat hınçlarının hiç bitmediğini” belirtti.
TSK’deki din işleri subaylığı kadrosunun hiçbir zaman kapatılmadığını kaydeden Türk, “Bu kadrolar ‘seferde’, yani savaş halinde faaliyete geçirilmek üzere düzenlenmiştir. Bu düzenleme de 28 Şubat döneminde değil daha eski bir tarihte yapılmıştır” dedi.
TSK’de kısaca “TMK” adı verilen “teşkilat, malzeme ve kadro” çalışmalarının savaş ve barış dönemlerini içerecek biçimde hazırlandığını aktaran Türk, “Bir savaş durumunda tabur seviyesinde her birliğe bir din subayı atanır” dedi.
Türk, her biri ilahiyat fakültesi mezunu olan subayların çekirdek kadrosunun, barış döneminde özellikle askeri okullarda din bilgisi öğretmeni olarak veya karargâhlarda şehit-gazi işlem subaylığı, Moral Subaylığı gibi görevlerde istihdam edildiğini aktardı.
Din işleri subaylığı konusunun gündeme getirilmesinin farklı bir amaçla yapıldığını söyleyen Türk, “Her tarafı imam hatip okullarına çevirdikleri, her köşe başına birer ikişer cami açtıkları gibi TSK’de de imam kadroları açarak hem imam istihdamı için zemin oluşturmanın hem de TSK’yi tamamen din konularına angaje etmenin yollarını arıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.