Bu yazı CHP eski bazı myk üyelerinin, gerçek siyasal yaşamlarının küçük bir kesitinin, onların mantıklarının, zihinlerinden geçen düşüncelerin “birinci tekil şahıs ağzından” anlatımıdır. Prof. Dr. Baskın Oran’ın bir eseri olan, Bilgi Yayınevi’nce basılan “KENAN EVREN’İN yazılmamış ANILARI” kitabındaki üslubun, biçemin, dilin kullanılması şeklinde kaleme alınmıştır…
Önder Sav
CHP Genel Sekreteri
1999 seçimlerinin mağlubiyeti üzerine 9’uncu olağanüstü kurultayı topladık. Deniz Baykal aday olamadı! Altan Öymen, Ertuğrul Günay, Hasan Fehmi Güneş, Hurşit Güneş ve Murat Karayalçın genel başkan adayı olarak seçimlere katıldılar. 1116 delegeden 1045’inin oy kullandığı, 1039 geçerli oyun çıktığı ilk tur seçimlerde Öymen 303, Hasan fehmi 263, Karayalçın 232, Ertuğrul Günay 191, Hurşit Güneş 48 oy aldı. İlk turda hiçbir aday seçilemedi, çünkü delege sayısının yarıdan bir fazlası olan 559 oyu hiçbir aday alamadı. ikinci turda da hiçbir aday seçilemedi. Tüzük gereği ikinci turda en çok oy alan iki aday üçüncü turda yarıştı, 521 oy alan Altan Öymen genel başkan seçildi.
80 kişilik Parti Meclisi seçimi için kesinleşmiş aday sayısı 384 kişiydi. Orhan Uzel de 384 kişi arasındaydı. PM seçiminde %5’lik barajı aşarak 23 kişi seçilebildik! Ben 23 kişi arasına 18’inci sırada 272 oy alarak girebilmiştim! Genel Başkan Parti Meclisi seçimini yeniden yapmak için bir ay sonra tüzük gereği tek gündemle olağanüstü kurultayı toplayacaktı.
Altındağ İlçe başkanı Ali Ergin, 1999 da Altındağ belediye başkan adayı olan Zekeriya Akıncı, o arada beni Altındağ ilçe örgütüne davet ettiler. Ali Ergin, Zekeriya Akıncı’nın Parti meclisine seçilmesi için kulis yapıyordu! Ali Ergin Erzincanlı, Zekeriya Akıncı Erzurumluydu, doğunun uyanıklarıydı! Doğu illeri Refah ve Fazilet partileri gibi muhafazakarların, MHP gibi milliyetçilerin at oynattıkları alanlardı. Bugün Erzurum belediye başkanı AKP’li, Erzincan belediye başkanı MHP’li idi, her iki ilde de CHP’nin milletvekili yoktu!..
CHP’de ise metropol büyük kentlerde doğunun uyanıkları feodal topluluklar oluşturmuşlardı. Ali Ergin üç kez 2004-2009-2014 yerel seçimlerinde merkez atamasıyla Altındağ belediye meclisi üyesi, Zekeriya Akıncı iki kez 2002-2007 milletvekili seçimlerinde merkez atamasıyla Ankara milletvekili seçilmişti. 2014 seçimi hariç bu iki şahsı listeye ben yazmıştım!..
Neyse ilçe örgütü salonunda sağımda Ali Ergin, solumda Zekeriya Akıncı olmak üzere masanın başına oturdum! Altındağın yoksul semtlerinden gerçek solcu 40 veya 50 parti üyesi karşımızdaydı, bizi dinleyeceklerdi! Ben konuşmaya başladım, 6 ok ilkelerini anlattım. Başka ne anlatacaktım! Toplantı sonunda adet olduğu üzere sorusu olan var mı? Diye sordum.
Yer olmadığı için kapının ağzında ayakta dikilen Orhan Uzel el kaldırdı! Hemen soruya geçiyordu, ’kendini tanıt dedim!’ ”Ben Orhan Uzel, 1996 sonunda partimize üye oldum, Mimarım, İnşaat Mühendisliği dersleri de okudum, Altındağ Aydınlıkevler üyesiyim dedi.” Buyrun dedim.
”Sayın parti büyüğümüz dedi, 344 sayfa ve 6 bölümden oluşan Parti Programımızın,
‘Üretimden ve Üretenden Yana Yeni Ekonomik Düzen’ 5.bölüm 175’inci sayfada ’Kamu Girişimciliği ve Özelleştirmede Amacımız’ başlığı altında ’CHP kamu girişimciliğine ve özelleştirmeye ideolojik olarak bakmamaktadır’ demek, ne demek? KİT’lerin özelleştirmesine destek vermek değil midir? Parti Programımızın 1.bölümünde ifade edilen ’ilke ve devrimlerin bekçisiyiz’ devletçilik ilkemize aykırı mı? Değil mi?” Diye sordu! Cevap veremedim, hık mık dedim geçiştirdim. Başka soru soran olmadı, toplantı bitti.
Herkes dağıldı, biz on onbeş kişi ilçe başkanının odasına geçtik çay iştik, Orhan Uzel ile aramda bir kişi var, elimi uzattım dizine pat pat vurdum, sen genel merkeze gel, seninle konuşacağım dedim, tebessüm etti. İçinden kim bu? Beyaz saçlı, kırmızı yüzlü, sürekli tebessüm ederek konuşan adam diye geçirdi!
Halbuki Deniz Baykal 2000 kongresinde yeniden gelecek, bir numaralı adamı olan genel sekreter Adnan Keskin, parti baraj altında kaldıktan sonra konuştuğu ve Baykal’ı eleştirdiği için bir daha PM’ye seçilemeyecek, dolayısıyla ben genel sekreter olacaktım! Netekim oldum! Dört seçimde, 2002-2004-2007-2009 milletvekili ve yerel seçimlerde, önseçim falan yapmadığımız için istediğim gibi at oynattım. Hatta Kılıçdaroğlu’nu bile 2010 yılı 33.üncü olağan kurultayda genel başkan ben seçtirdim! Çünkü kurultay delegelerinin çoğunluğu sözümden çıkmazdı! Sonra Kılıçdaroğlu Baykal ile anlaştı! Baykal beni 2011 seçimlerinde Kılıçdaroğlu’na çizdirdi! Hey gidi günler…
Ben delege veya yerel meclis seçimlerinde avam ve ayak takımını sıralarım, listelerim! %60 ilkokul ve ortaokul mezunu mesleksizlere, %15 lise mezunu mesleksizlere, %15 meslek lisesi ve meslek yüksek okulu mezunlarına, %10 üniversite mezunlarına yer veririm. Bu %10’un %90’ınıda avukattır! İsterseniz genel sekreter olduğum dönem Ankara metropol ilçeleri belediye ve il genel meclisi üyelerine bakın, ne demek istediğimi anlarsınız.
Mesela 2004 Çankaya belediye meclisine bir mühendis yazdım, Elektrik Mühendisi! Mesela 2009 Çankaya belediye meclisine bir mühendis yazdım, Makina Mühendisi! Halbuki belediye de kurulması zorunlu iki komisyondan biri bayındırlık ve imar komisyonudur. İnşaat Mühendisi, Mimar ve Şehir Plancısı yazmam gerekir. Ama olsun, imardan anlamayacakları için biz ilkokul mezunlarını bile bu komisyonlarda çalıştırdık! Hey gidi günler…
Orhan Uzel gelseydi, Ankara da belediye veya il genel meclis üyeliği %100, herhangi bir ilçe/belde belediye başkanlığı %90, milletvekilliği %80 idi. Çünkü bilgiliydi, cevvaldi, yakışıklıydı. Partiyi en iyi şekilde temsil edecek kişilerden biriydi. Sanki parti yönetimi solcuymuş gibi sol teorik bilgisine ve mesleğine güvendi, beni önemsemedi, parti işleyişini bilmediği kanaatine vardım…
Yoksa niye gelmesindi, ben ne adamları yazdım onu mu yazmayacaktım, hatta 1999’da Altındağ belediye meclisi için hakim nezaretinde yapılan ön seçimi kazanmış (önseçim zaten hakim nezaretinde yapılır) ve listeye girmişti. Seçildiği takdirdi huzur hakkı da almak istemediğini sonradan öğrenmiştim! Orhan Uzel’e yazık oldu, yaman adamdı vesselam…
Yorumlar kapalı.