Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – Birçok sektörde kapasiteler kritik eşiğin altına inerken üretici “paydos” diyor.
2024’ün ikinci çeyreğinde (nisan, mayıs, haziran) Türkiye’nin büyümesine sanayinin katkısı yüzde 1.8 azaldı. TOBB’ye göre ilk yedi ayda kapanan şirket sayısı yüzde 28.3 artarken kurulan şirket sayısı yüzde 14.5 azaldı. Yine ilk yedi ayda, çoğu inşaat sektöründe toplam 1554 konkordato talebi oldu. Geçen yıl bu sayı 1516 idi. Çiftçi tarlasını ekmekten vazgeçerken hazır giyimci kârsızlığa çare arıyor, çıkış yolu bulamayan da sektörü bırakıyor. Bugün 100 bin hektarın üzerinde tarla, tarıma elverişli olduğu halde artan maliyet ve gelir getirmemesi nedeniyle nadasa bırakılıyor ya da ekilmiyor.
‘DÖNÜŞÜ OLMAZ’
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, tarlalardaki küçülme ve çiftçideki azalmanın geri dönüşü olmadığına dikkat çekti. Çiftçinin girdi maliyetleri nedeniyle ürettiğinin karşılığını alamadığını vurgulayan Demirtaş, “Bu yıl çiftçi bir çok ürünü tarlada bıraktı. Tarımın yeterince desteklenmemesi, plansızlık, üreticinin zarara uğraması nedeniyle üretim yapamaz noktaya geldik” dedi.
Demirtaş’ın verdiği bilgilere göre son 18 yılda 3.5 milyon hektar tarım arazisi ekilmedi. 20 yıl önce ekilebilir alan 26.6 milyon hektarken bu miktar 2022’de 23.9 milyon hektara geriledi. Ekilen tarım alanları son 16 yılda yüzde 60’tan yüzde 30’lara düştü. Tarımda istihdam sayısı 2002’de 7 milyon 458 kişiyken Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçi sayısı bu yıl 2 milyon 245 bine geriledi. Demirtaş şu vurguyu yaptı: “Tarım Kanunu uyarınca asgari destek milli gelirin yüzde birine yükseltilmediği takdirde hem tarımsal üretim hem üretici sayısı düşmeye devam edecek.” TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu da “Çiftçi artık zararını finanse edemez duruma geldi. 2025’te tarımı, hayvancılığı bırakacakların sayısı daha da artacak” uyarısında bulundu.
REKABET SORUNU
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya da artık üreterek zarar eder hale geldiklerini vurgulayarak şöyle konuştu: “Geçen dönemde bir müddet yerimizi koruyalım derdik, ama baktık olmuyor birkaç adım geri atalım dedik. Ama bu kârsızlık ve sınırlı kaynaklarla yol almak mümkün değil. Elimizdeki sermaye, banka kredisi ve piyasa kredisi tükendi. Kazanamıyorsan üretmeme noktasına geliyorsunuz. 10 birim yerine yedi birim iş yapıyorsunuz. İşçi çıkarmaya başlıyorsunuz, olmuyor işyerini kapatıyorsunuz. Adet bazında üretimde yüzde 20 düşüş var. Bu maliyet ortamında gelecek dönemde kapanmaların artacağını düşünüyorum.”
Kaya’ya göre 30-40 yıldır bu işin içinde olanlar böyle zor bir dönem görmediğini söylüyor çünkü hem resesyon hem enflasyon hem ciddi bir talep daralması var. Firmalar mecburen kapasitelerini daraltıyorlar. Yılbaşından sonra asgari ücretteki artış, yüksek faiz ve kur üzerindeki baskıdan dolayı sektörden çıkışlar artacak. Rekabet gücü de önemli sorun. Rakip ülkelerle maliyet farkı yüzde 60’a çıktı.
İSTİHDAM KAYBI 300 BİNE ULAŞTI
TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, sipariş alamayıp fiyat tutturamayınca üreticilerin iş bırakmak durumunda kaldığını söyledi. Fayat şu bilgiyi verdi: “Tekstil ve hazır giyimde 300 bin kişilik istihdam kaybı oldu. Borcu harcı olan çok işletme var. Kâr ve nakit akışı olmayınca konkordatolar da artıyor. Finansman maliyetleri düşmeden döviz biraz kendine gelmeden bu işin önü açık görünmüyor. Sorunlar devam ettikçe kârsızlık oldukça sektörden çıkışlar da artar. Yurtdışına tesisini taşıyanların sayısı yükselir.”
DOLULUK YÜZDE 61
Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra Eresin, ilk sekiz ayda ülke genelinde otel doluluklarının yüzde 61, İstanbul’da ise yüzde 64 olarak gerçekleştiğini açıkladı. Ocak-Ağustos 2023’te ise doluluk genelde yüzde 58, İstanbul’da yüzde 64’tü. Eresin “İşler elbette beklediğimiz düzeyde değil. Fiyatlarımızda Avro bazında yüzde 15 gerileme söz konusu. Ancak ‘diplerdeyiz’ şeklinde yaklaşımları da çok doğru bulmuyoruz” dedi.
KOMİSYON YÜKSEK
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bazı e-ticaret platformlarındaki yüksek komisyon oranları için taban ve tavan getirilmesi gerektiğini bildirdi. Bu hizmet verilirken yüzde 16-18 olan komisyon oranlarının yüzde 33-35’e çıkarıldığını bildiren Palandöken, “Bu da vatandaşın aldığı emtialar üzerindeki fiyat artışını ve enflasyonu körükleyen bir faktör oluyor” ifadesini kullandı.