Burhanettin YILMAZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Demokrasinin Önündeki Asıl Engel: Siyasetçilerin Kendisidir

Demokrasinin Önündeki Asıl Engel: Siyasetçilerin Kendisidir

Türkiye’de demokrasi krizi bir hukuk ya da sistem sorunu değil, doğrudan bir siyaset sorunudur. Otoriterliğin yeniden üretildiği parti yapıları ve siyasal kültür değişmeden, gerçek bir demokratikleşme mümkün değildir.

Advert
featured
service
2
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Yazar: Burhanettin Yılmaz

Türkiye’de demokrasinin önündeki en büyük engel ne anayasa boşluklarıdır ne de yasal eksikliklerdir. Asıl bariyer, bizzat siyasetçilerin kendisidir. Demokrasi adına konuşan, demokrasi adına kürsüye çıkan; ancak kendi dünyasında, kendi örgütünde ve kendi partisinde demokrasinin en küçük kırıntısına bile tahammül edemeyen bir siyasal akılla karşı karşıyayız.

Demokrasi bir vitrin süsü değildir. Önce evde başlar, ailede başlar; hoşgörüyle, güvenle ve farklı fikre tahammülle gelişir. Kendi ailesinde, çevresinde ve partisinde güven tesis edemeyenlerin ülkeye demokrasi vadetmesi inandırıcı değildir. İçinde otoriterlik barındıran hiçbir yapı, dışarıya demokratik bir gelecek sunamaz.

Yıllardır “demokrasi” kelimesini dillerinden düşürmeyen siyasetçilerin sicili ortadadır. Siyasi Partiler Yasası hâlâ çağdışıdır. Parti içi demokrasi ise yalnızca broşürlerde ve seçim beyannamelerinde yer bulur. Lider sultasına dayalı yapılar, delegasyon mühendisliği, kapalı kapılar ardında belirlenen aday listeleri… Bu tabloyla demokrasi asla inşa edilemez.

Toplumsal barışı tesis edecek temel yasaları hayata geçiremeyenler, yıllardır aynı sorunları konuşup hiçbirinde kalıcı bir uzlaşma sağlayamayanlar, hangi yüzle demokrasiden söz edebilir? Kürt meselesinde, emek mücadelesinde, kadın haklarında, ifade özgürlüğünde, laiklikte ve adalette ortak bir zemini dahi kuramayan bir siyaset sınıfından demokrasi beklemek gerçekçi değildir.

Daha da vahimi, sorunların çözümünde uzlaşmayı değil, kutuplaşmayı esas alan bir siyasal kültürün egemen olmasıdır. Sorun çözmek yerine sorunlardan beslenen, krizleri aşmak yerine krizlerle ayakta kalan bir siyaset anlayışı, demokrasinin değil otoriterliğin doğal müttefikidir.

Bu nedenle demokrasiyi mevcut partilerden ve bugünkü siyasi aktörlerden beklemek saflık olur. Tarih defalarca göstermiştir ki, kendi iktidarını kutsallaştıran hiçbir siyasal elit demokrasiyi gönüllü olarak genişletmez. Haklar verilmez; alınır. Demokrasi bir lütuf değil, mücadeleyle kazanılan bir haktır.

Bu ülkede demokrasi, bugünkü siyasileri cilalayarak değil, onları tarihin çöplüğüne göndererek gelecektir. Bu dönüşümü sağlayacak olan şey sandık oyunları değil, halkın örgütlü gücüdür. Emekçilerin, kadınların, gençlerin, mahallelerin, sendikaların, derneklerin ve dayanışma ağlarının birleşik mücadelesidir.

ÇIKIŞ: DEMOKRASİ NEREDEN GELECEK?

Gerçek demokrasi yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya kurulur. Kurtarıcı liderlerden değil, bilinçli yurttaşlardan doğar. Türkiye’nin ihtiyacı yeni yüzler değil, yeni bir siyasal kültürdür. Bu kültür; itaatten değil katılımdan, korkudan değil dayanışmadan, suskunluktan değil söz ve eylemden beslenir.

Bugün yapılması gereken bellidir: Beklemek değil örgütlenmek, umutsuzluğa kapılmak değil yan yana gelmek, düzen içi makyajlara razı olmak değil düzeni sorgulamaktır. Demokrasi, talep edenlerin değil mücadele edenlerin kazanımıdır.

Ve bu ülkede demokrasiyi kuracak olanlar bellidir:
Halktır. Halkın Örgütlü Gücüdür.

 

Demokrasinin Önündeki Asıl Engel: Siyasetçilerin Kendisidir
+ - 2

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 22 Aralık 2025, 21:27

    Duygularımıza Tercüman Olmuşsunuz.
    Çok Teşekkürler.
    Demokrasi ve Demokratik Bilincin Oluşması İçin ,Laik ve Demokratik Mekanizmaların İyi Çalışacağı,Bir Eğitim Sistemine İhtiyaç Vardır.Bilimsel düşünmek,veriye dayalı araştırma,bilimsel kanıt elde etmek,ancak ve ancak,Özgürlüklerin olduğu ortamlardan hayat bulur.
    Yani hangi partiden veya yelpazeden yer alırsan,al, Özgür değil isen,biat ve itaat ta mahkümsun.
    Ülkemizden görüldüğü gibi..
    Mevcut Partilerden hiç birey,ÖZGÜR düşünen,özgür bireyi istemez.
    Adı ,Özgür Özel olan kişi de dahil

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin