Aydınlı Mahallesi’nde bugün yapılan delege seçiminde 2960 üyeden yalnızca 372 kişi sandığa gitti. Yani koskoca Aydınlı’da, örgütün dörtte biri bile iradesini ortaya koymadı. Çıkan sonuç ortada: 93 delege + doğal delegelerle toplam 120 kişi, 252 üyemizin oyuyla belirlendi. Basit bir matematik yapalım: 2960 üyeden 252’siyle seçilen delege sistemi, toplam üyeliğin yalnızca %12’sine dayanıyor.
Şimdi soralım: Bu mudur örgüt iradesi? Bu mudur demokratik katılım?
Geçtiğimiz dönemde 1800 üyeli Aydınlı’da 1173 kişi sandığa gitmiş, katılım %80’i bulmuştu. Bugünkü tabloya bakınca görüyoruz ki, örgüt iradesi yok sayılmış, partili emekçilerin iradesi köreltilmiş, örgüte güven kırılmıştır.
Üstelik tüm bu sonuç, belediye başkanı ile ilçe yönetiminin el ele verip örgüt üzerinde kurduğu baskılara, yönlendirmelere rağmen ortaya çıktı. Onca müdahaleye, liste oyununa, dayatmaya rağmen örgüt sandığa gitmedi. Yani halk ve örgüt yöneticilere açıkça “biz size güvenmiyoruz” dedi.
Bu tablo yalnızca Aydınlı’ya özgü değil. Tüm mahallelerde durum aynı. Katılım yerlerde sürünüyor. O zaman açıkça söylemek gerekiyor:
- Bu şartlarda seçilecek ilçe başkanı ve yönetimin meşruiyeti tartışmalıdır.
- Bu şartlarda yapılacak il kongresinin de meşruiyeti tartışmalıdır.
- Eğer tüm ilçelerde tablo aynı ise, yapılacak il başkanlığı seçiminin de meşruiyeti yoktur.
Buradan açık bir çağrı yapıyoruz:
İl başkanı ve yönetimi derhal bu tabloyu dikkate almalı, gereğini yapmalıdır. Aksi takdirde, yalnızca ilçelerin değil, bütün partinin meşruiyeti tartışmaya açılacaktır.
Bugün yaşanan şey, basit bir katılım düşüklüğü değil; örgütün iradesine ipotek koyulmasının sonucudur. Halk ve parti emekçileri, belediye başkanı ve ilçe yönetiminin el ele kurduğu tahakküme cevabını sandığa gitmeyerek vermiştir.
Soruyoruz: %12 katılımın arkasına sığınıp “örgüt iradesi” diyebilir misiniz?
Soruyoruz: Sandığa gitmeyen binlerce üyeyi yok sayarak “meşru” bir yönetimden bahsedebilir misiniz?
Cevap nettir: Hayır!
Bu tabloyu değiştirmek, örgütü yeniden ayağa kaldırmak, iradeyi sandığa taşımak zorundayız. Partinin geleceği için, emeğin ve halkın iradesi için, gençliğin ve örgütlü mücadelenin geleceği için bu düzeni değiştirmek zorundayız.
seçilen delegeler seçim zamanı ortalıkta seçimden sonra bir daha yoklar birde tam yaz zamanı çoğu üye ya memleketinde ya yazlıgında.Millet delege agalarindanda bıkdı hep aynı kişiler şükür biz bunu bu sene kırdık ama malesef durum bu.