Cumhuriyet Halk Partisi, yüz yıllık köklü geçmişiyle Türkiye siyasetinde önemli bir aktör olmasına rağmen, son dönemde belediye meclislerinde yaşanan istifalar ve AKP’ye geçişler partiyi derin bir krize sürüklüyor. Aydın, Beykoz ve Bayrampaşa örnekleri, bu krizin bireysel kırgınlıklardan çok derinleşen yönetim hatalarının sonucu olduğunu ortaya koyuyor.
Emekçilerin Dışlanması ve Yönetim Krizi
CHP’de istifaların temelinde, yıllardır partinin yükünü omuzlayan, seçimlerde kapı kapı gezen, meydanlarda bayrak taşıyan emekçi partililerin dışlanması yatıyor. Belediye meclislerinde, komisyonlarda ve aday belirleme süreçlerinde söz hakları kısıtlanan üyeler, artık partide siyaset yapamayacaklarını gördü.
İl ve ilçe başkanlarının keyfiyetçi yönetimi, danışma kurullarını göstermelik hale getirmesi ve tabanın söz hakkını yok sayması, partide ciddi bir güven kaybı yaratıyor. CHP Genel Merkezi ise bu istifaları bireysel tercihler olarak geçiştiriyor ve hiçbir özeleştiri sunmuyor. Bu yaklaşım, istifa dalgalarının önünü açıyor.
Aydın: Toplu İstifalar ve Çerçioğlu Krizi
CHP’deki istifa dalgasının en çarpıcı örneği Aydın’da yaşandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, belediye meclisindeki çok sayıda üyenin AKP’ye geçmesine zemin hazırladı. Üstelik bununla da kalmayarak üç ilçe belediye başkanını da partiden istifa ettirdi. İncirliova, Köşk ve Sultanhisar belediye başkanlarının Çerçioğlu ile birlikte partiden ayrılması, CHP tarihinde ender rastlanan toplu bir çözülmeyi ortaya koydu.
Bu gelişme, Aydın’daki CHP örgütünün moral gücünü sarstı ve AKP’ye büyük bir fırsat sağladı. Taban ise, yıllardır partinin yükünü çeken üyelerin göz ardı edilmesine öfke duyuyor: “Partiyi kendi iktidar alanına çevirenler ödüllendiriliyor, biz dışlanıyoruz.”
Beykoz: Belediye Başkan Vekili ve Meclis Üyeleri
İstanbul’un Beykoz ilçesinde de benzer bir tablo yaşandı. Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel ile CHP Beykoz Belediye Meclis üyeleri Uğur Gökdemir ve Murat Uzun istifa ederek partiden ayrıldı. Bu gelişme, İstanbul’daki CHP örgütünün bazı ilçelerde ciddi şekilde zayıfladığını ve örgüt ile yönetim arasındaki kopukluğun derinleştiğini gösteriyor.
Bayrampaşa: Yolsuzluk Operasyonu ve İstifalar
İstanbul Bayrampaşa Belediyesi’nde yürütülen yolsuzluk operasyonu sonrasında, CHP’li 4 belediye meclis üyesi istifa ederek partiden ayrıldı. Bu durum, parti içindeki güven kaybını ve denetim eksikliğini gözler önüne seriyor. İlçede CHP meclis üye sayısı 18 de de kaldı, AKP-MHP ve Bağımsız meclis üyelerin toplamı 19, bu durumda başkan vekilliği AKP’ye geçmesi CHP örgütünü derinden üzmektedir.
Burada Suçlu Kim?
- İl ve İlçe Başkanları: Parti içi demokrasiyi işletmeyen, üyeleri yok sayan, çıkar grupları etrafında siyaset yapan yöneticiler.
- Genel Merkez Yöneticileri: Tabanın sesine kulak vermeyen, örgüt emekçilerini dışlayan, liyakat yerine sadakati ödüllendiren anlayış.
- Belediye Başkanları: Halkın beklentileri yerine kendi yakın çevresini güçlendirmeyi tercih eden, örgütle bağ kurmayan belediye başkanları. Aydın’daki Özlem Çerçioğlu, Beykoz’daki Özlem Vural Gürzel ve Bayrampaşa’daki yönetim örnekleri bunun en çarpıcı göstergeleridir.
Çözüm Önerileri
- CHP, önce kendi iç demokrasisini yeniden inşa etmek zorundadır.
- Belediye meclis üyelikleri ve adaylıklar, masa başında değil, tabanın görüşleri alınarak belirlenmelidir.
- Yıllardır partinin yükünü omuzlayan emekçilerin sesi kısılırsa, boşluğu AKP ve diğer partiler doldurur.
- İstifaları “ihanet” olarak yaftalamak kolaycılıktır; esas olan, bu ihanete zemin hazırlayan yanlış siyasetleri ortadan kaldırmaktır.
Burhanettin Bey Yine,
CHP Tabanı’nın Duygu ve Düşüncelerine Tercüman Olmuşsunuz.Sizi Kutluyorum.
CHP de yönetimlerde yapısal bozukluk var.İL’ler de var,İLÇELER de var,Genel Merkez de var….Belediye Başkanlarını ve Meclis Üyelerini,Kişiliksiz kimselerden oluşturuyorlar,kendilerine tabi..kimselerden seçiyorlar.
Çünkü,Küçük Olsun Bizim Olsun diyen ZAVALI’LAR Örgütleri ele geçirmişler.
Burhan yoldaş cumhuriyet halk partisinin yeniden yapılanması gerekiyor çünkü atamayla gelen kişiler örgütün benimsediği veya seçtiği kişiler değildir bizler cumhuriyet halk partisine şöyle bir anlayışı yüklemeyin çünkü örgütün sesine kulak vermeyen atamayla gelen ve sol değerleri bilmeyen kişilerdir giden kişileri araştırdığımızde hiç birisin sol değerleri bilen kişiler değiller bu atamayla gelen belediye başkanları istifa edip başka partiye gitmeleri nin yegane sebebi kendilerinin yaptıkları yanlışları biliyorlar ve AKP faşizminin eline koz vermişler ve en ufak bir soruşturmada Kendilerini kurtarmak içinde Parti değiştiriyorlar çünkü belediye başkanları Göreve geldiklerinde onları partinin kendi içinde denetlenecek bir mekanizma veya kurul yok biz hep yıllardır ilçe yöneticileri ve başkanları belediye Başkanlarının üstünde olmaları gerekir fakat biz bu gün görüyoruzki ilçe başkanları belediye başkanlarına bağlı olarak ilçe başkanlığı yapıyorlar oysaki öyle olmaması gerekiyor ne anlatmak istediğimi anlatabildim herhalde.
Burhanettin Bey Yine,
CHP Tabanı’nın Duygu ve Düşüncelerine Tercüman Olmuşsunuz.Sizi Kutluyorum.
CHP de yönetimlerde yapısal bozukluk var.İL’ler de var,İLÇELER de var,Genel Merkez de var….Belediye Başkanlarını ve Meclis Üyelerini,Kişiliksiz kimselerden oluşturuyorlar,kendilerine tabi..kimselerden seçiyorlar.
Çünkü,Küçük Olsun Bizim Olsun diyen ZAVALI’LAR Örgütleri ele geçirmişler.