Burhanettin YILMAZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Özgür Özel Kucaklaşmak İstiyor…

Özgür Özel Kucaklaşmak İstiyor…

Güleyim mi, Ağlayayım mı? Yoksa Sahneden Çekilip Alkış mı Tutayım?

Advert
featured
service
5
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Güleyim mi, Ağlayayım mı?
Yoksa Sahneden Çekilip Alkış mı Tutayım?**

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39. Kurultayında Genel Başkan Özgür Özel kürsüye çıktı ve büyük bir özgüvenle “kucaklaşma” çağrısı yaptı.
Bu çağrıyı yaparken de kendisini eleştirenlere şöyle seslendi:

“Adım atıyoruz ama kendi ajandası gereği benimle kucaklaşmak istemeyenler var.”

Bu cümleyi duyunca insan bir duruyor.
Sonra düşünüyor…
Sonra bir daha duruyor…

Ve nihayet şu soru boğazdan yukarı doğru yükseliyor:

Güleyim mi, ağlayayım mı?
Yoksa Özgür Bey gerçekten kendi söylediğine inanıyor mu?

**Kucaklaşma Çağrısı:

Kucak Kalmadı ki?**

Özgür Özel’e soruyorum:

Kucaklaşma da bir tutarlılık gerektirir.
En basitinden, kucak açtığın insanı daha önce kapıdan kovmamış olman gerekir.

Ama siz ne yaptınız?

  • İlçe delegelerini tepeden tırnağa dizayn ettiniz,
  • Parti emekçilerini “rahatsız edici unsurlar” diye tasfiye ettiniz,
  • Birikimli insanları dışladınız,
  • CHP’de yıllarını vermiş kadroları “eski tüfek” diye kenara attınız,
  • Eleştiren herkesi “kirpi”, “gürültücü”, “yapıcı değil” diye etiketlediniz,
  • Örgüt kültürünü belediye başkanlarının ve dar çevrelerin çıkarlarına göre şekillendirdiniz.

Şimdi dönüp “kucaklaşmak istiyorum” diyorsunuz.

Kucaklaşamazsınız Sayın Özel…
Çünkü önce kolları siz kırdınız.
Kucaklayacak kas kalmadı.

**İroninin Doruk Noktası:

‘Kirpiyi kucaklayamıyorum’**

Özgür Özel konuşmasında eleştirmenleri şöyle tanımladı:

“Bazen de kirpiyi kucaklayamıyorsun.”

Bu sözün siyaseten tercümesi şudur:

“Eleştiri yapan herkes batıyor; sorun ben değilim.”

Hadi canım…

Bu ülkede siyasetin tarihinde böyle bir özgüven yalnızca birkaç kişide vardı:
Birisi “Benim memurum işini bilir” diye övünürdü,
Birisi “Ben yaptım oldu” diyordu,
Birisi de “Ben yürürüm, siz izlersiniz.”

Özgür Özel şimdi bunlara modern bir versiyon ekledi:
“Siz kirpisiniz, ben kucak açanım.”

Ama gerçek tam tersi:

Kirpi kendini batırır.
Siz ise bugün CHP örgütünü batıran kararların altına imza attınız.

**Partinin Önceliği Ne?

Ekonomi mi, Adalet mi, Yolsuzluk mu? Hayır: İBB İddianamesi!**

Ülkenin yakıcı sorunlarını herkes biliyor:

  • Ekonomik kıyamet,
  • Adaletsiz yargı düzeni,
  • Yolsuzluğun sıradanlaşması,
  • Eğitimin çöküşü,
  • İşsizlik, umutsuzluk…

Ama Özgür Özel’in önceliğinde var olan  ne?

İBB iddianamesine ‘değer atfedenleri partililikten saymamak’.

Yani ülkenin derdi bir kenara,
partinin içindeki farklı sesi bastırmak öncelik.

Özgür Özel, siyasette tarih kitaplarına geçmek istiyorsa, bunun adı budur:

“Eleştiri yasaktır, alkış zorunludur.”

Bu tutumun adı demokrasi değil;
en fazla “tepesel yönetim teknikleri” dersinde okutulacak bir vaka çalışması.

**Biraz da Tarih Konuşalım:

Atatürk Kime Kucak Açtı?**

Atatürk’ün en temel özelliği şudur:
Eleştiriye tahammülü vardı ama liyakatsizliğe yoktu.

İsmet Paşa’ya bile zaman zaman sert çıkardı,
ama hiçbir zaman örgütün sesini kısmaya çalışmadı.

Parti içindeki farklı görüşler cumhuriyetin kuruluşunda zenginlikti.
Bugün ise farklı görüşler “disiplin suçu” sayılıyor.

Atatürk’ün kurduğu partide,
Atatürk’ün en temel ilkesini
hakikati söyleme cesaretini
“parti içi huzursuzluk” olarak görmek…

İşte bu, tarihin en büyük ironilerinden biridir.

**Sonuç:

Özgür Özel Kucak Açmak İstiyor Ama…**

Kusura bakmayın Sayın Özel,
ama bu ülkede kimse artık kucaklayıcı söyleme bakmıyor.

Kucaklayıcı pratiğe bakıyor.

Çünkü siyaset sadece sözle yapılmaz.
Kucaklaşmak sadece kameraya verilen poz değildir.
Samimiyet, tutarlılık, liyakat ve örgüt iradesi ister.

Bugün CHP örgütlerine sorarsanız,
Özgür Özel’in kucak açtığı tek kişiyi söylerler:
Belediye başkanlarını.

Onun dışındakilere açılan şey kucak değil,
en fazla bir kapı:
Dış kapı.

**O yüzden soruyorum…

Özgür Özel kucaklaşmak istiyor,
Güleyim mi?
Ağlayayım mı?
Yoksa şunu mu diyeyim:**

“Kucaklaşmak için önce kucak bırakmak gerekir.”

Formun Üstü

 

Özgür Özel Kucaklaşmak İstiyor…
+ - 5

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. 30 Kasım 2025, 20:52

    Remzi Şafak, Filiz Gökçe ve Atilla Yüceak arkadaşların yazıya yorum yapmış üçü de birer okuyucu oldukları ve ülke meselelerine sahip çıktıkları için teşekkür ederim. Her biri duyarlı yurttaşlarımızdır, gönül ister her birey duyarlı olsun. Aslında farklı şeyler düşünmüyoruz arkadaşlarımız CHP’ nin başarılı olması için duyarlılık gösteriyor, aynı duyguları bende taşıdığım için zaman zaman genel merkezi yapıcı bir şekilde uyarıyorum. Bu yazıda bir uyarı yazısı, iktidara giden yolda yöneticilerin ve genel başkanın ayrıştırıcı bir tavır içinde olmaması gerekir, kucaklayıcı olması gerekir genel başkana karşı olduğum için bu yazı yazılmamış… Bende partiliyim, elbette partimiz iktidar olsun istiyorum. Bilmenizi isterim bu partinin tek lideri var Mustafa Kemal Atatürk… Benim liderim Atatürk ve onun ilklerinin savunucusuyum. Gelen genel başkanların tamamına saygı duyuyorum ama hakaret kimse yapmasın istiyorum. Ben genel başkanların eteğinden tutunarak siyaset yapmaya karşıyım, önceliğim “parti içi demokrasi, ülke için iktidar olmak” Deniz Baykal da, Kılıçdaroğlı da Özgür Özel de söz verdikleri halde parti içi demokrasiyi işletmediler… Parti içi demokrasiyi savunan, nispi temsili tüzüksel olarak uygulayacak bir genel başkanı savunabilirim. Net tavrım bu

    Cevapla
  2. 30 Kasım 2025, 17:00

    kıymetli hemşerim yorumunuza katılmıyorum siyaset meslek dildir efendiler birkez seçildimi 25/30 milletvekili parti yöneticisi olmak istiyor özgür özel ve ekibi partiyi birinci parti yaptı ama biri koltuğundan oldu diye biri istediyi belediye başkanlık adaylığı olmadı diye isyan bayrağını çekiyorlar bunlar kirpi dilde ne?

    Cevapla
  3. 28 Kasım 2025, 23:13

    Sn Yazarımız; Görüşlerinize katılmadığımi belirtmek isterim.

    Cevapla
  4. 28 Kasım 2025, 23:11

    Kıymetli Okurlarimiz; Siyaset bir bilim dalıdır, Bir iş kolu değildir. Ülkemize ve insanlığa hizmet sanatıdır. Özel ve kamu sektöründe tecrübeyi Insanlık aktarma aracıdır. SENELERCE vekil/ IL ilçe başkanı, PM üyesi.vs olunmaz ki…
    yenilik sadece siyaset için değil HER BILIM dali için geçerlidir.

    Cevapla
  5. 28 Kasım 2025, 14:40

    Biraz haksızlık yapıldığını düşünüyorum sevgili öğretmenim.🩵

    Cevapla
Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin